Başkan Avdagiç, Oda’nın mart ayı olağan meclis toplantısındaki konuşmasında, tedarik zincirinde dünyanın Türkiye’yi ‘B planı’ olarak gördüğünü söyledi. Avdagiç, “Çin’den mal temin edemeyenler, Türk şirketlerine yöneldi. Yıllardır aramayan müşteriler, sipariş geçmeye başladı. Siparişleri karşılamak üzere mesailer artırıldı” diye konuştu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İTO’nun mart ayı olağan meclis toplantısındaki konuşmasında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle tedarik zincirinde dünyanın Türkiye’yi ‘B planı’ olarak gördüğünü belirterek, “Çin’den mal temin edemeyenler, Türk şirketlerine yöneldi. Yıllardır aramayan müşteriler, aramaya ve sipariş geçmeye başladı. Hazır giyimden promosyona, birçok sektörümüzde gelen siparişleri karşılamak üzere mesailer artırıldı” dedi.

PSİKOLOJİK SAVAŞ

Avdagiç, ilk vakanın Türkiye’de yaklaşık 2.5 ay sonra görülmesinde Sağlık Bakanlığı’nın zamanında aldığı tedbirlerin önemli etkisi bulunduğunu kaydetti. Sağlık Bakanlığı’nca oluşturulan Bilim Kurulu’nun etkin ve sonuç odaklı çalışmalar gerçekleştirdiğini aktaran Avdagiç, virüsün dünyada ve Türkiye’de en az kayıpla silinip gitmesini temenni etti.

Avdagiç, Türkiye’nin aldığı tedbirlerin yerinde olduğunu belirterek, “Koronavirüse karşı psikolojik mağlubiyet içine girmemeliyiz. Bu aynı zamanda psikolojik savaş. Hastalığın Çin’den sonra en çok görüldüğü İran ve İtalya, Çinlilerin iş amaçlı yerleşik bulunduğu ülkeler. Türkiye’de ise böyle bir durum yok” diye konuştu.

SAĞLIĞIN ÖTESİNDE

Koronavirüsten kaynaklanan sorunların sağlık boyutunun ötesine geçtiğine işaret eden Avdagiç, şunları kaydetti: “Salgın ve karantinalar nedeniyle Çin, sanayi üretimini yarı yarıya kıstı. Dünya üretimindeki payı, tek başına yüzde 20 olan bu ülkeden ara malı temininde aksaklık yaşanıyor. Çin’den yeterli ara malı temin edilemeyince Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerde dahi fabrikalar kısmi olarak faaliyetlerini durdurdu.”

HAZIRLIKLI OLMALIYIZ

Avdagiç, ekonomide dengelerin bu dönemde çok iyi gözetilmesi gerektiğini vurgulayarak, koronavirüsün ekonomiye etkilerine karşı hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi. Avdagiç, İTO olarak koronavirüse ilişkin ciddi çalışma içinde olduklarını ifade ederek, “Hükümetin açıklamalarını dikkate alarak seyahatleri sınırlandırdık. 2020 fuar takvimimizde yer alan Tacikistan ve Etiyopya 1. Türk Ürünleri Fuarları ile Gana 2. Türk Ürünleri Fuarı’nı erteledik” dedi.

Türkiye ekonomisinin güçlü, üretken ve nüfus ortalamasının da oldukça genç olduğuna dikkat çeken Avdagiç, bu üstünlüklerin koronavirüsün ekonomiye ciddi zarar vermesini önleyeceğini kaydetti.

YENİ KOŞULLARA UYUM

Virüsten dolayı ekonomide ani duruşlar beklemediklerini aktaran Avdagiç, şöyle konuştu: “Koronavirüs sebebiyle dünyada oluşan yeni üretim koşullarına hızla adapte olun. İşlerinizi aksatmayacak şekilde yurtdışı temaslarınızı, yurtdışındaki tedarikçi ve müşterilerinizle sürekli iletişim halinde, en uygun seviyede tutun, optimize edin. Teknolojiyi aktif şekilde kullanın. Risk analizlerini iyi yapın. Koronavirüsten dolayı ortaya çıkan süreci yakından izleyin. İşlerinize yönelik önlemlerinizi de buna göre alın. Koronavirüsün merkezi Çin’de yılın ilk 2 ayında ihracat yüzde 17.2, ithalat da yüzde 4 düştü. Yani toplam dış ticarete etkisi yüzde 20’ler civarında oldu.”
 
Yeteri kadar ürün stokumuz mevcut

Şekib Avdagiç, koronavirüs vakasının görülmesinin ardından bazı ürünlerdeki talep artışına ilişkin, “Organize perakende noktaları ve marketlerde hiçbir tedarik sıkıntımız yok. Merkez depolarımızda yeteri kadar ürün stokumuz mevcut ve üretimde de hiçbir sıkıntı yok” dedi.

İTO olarak koronavirüse ilişkin ciddi bir çalışma içinde olduklarını ifade eden Avdagiç, İTO meclis üyelerinin ve çeşitli sektörlerden davetli temsilcilerle birlikte profesyonel bir ekibin moderatörlüğünde arama konferansı yaptıklarını bildirdi.

ORTAK OPERASYON

Avdagiç, şunları söyledi: “İlk etapta lojistikte ülkeler arasında ortak operasyon için düzenlemeler yapılması önem taşıyor. Her ülkedeki lojistik firmalarının, kendi ülkesindeki taşımayı üstleneceği sistemler için işbirliği alanları oluşturması isabetli olur. Kritik hammaddede alternatif tedarikçiler bulmanın yanında, tedarik güvenliği için gerekirse gümrük vergilerinde indirim yapılması yerinde olur. İç pazarda gıda güvenliği sağlanırken hem iç piyasada hem de ihracatta mal tedarikinde spekülatif sorunlar yaşamamak için düzenlemeler yapılması gerekir. Turizm alanında ise kriz sonrasına hazırlık önem arz ediyor. Sektörün finansal açıdan desteklenmesi yerinde olacak.”

TEDARİK YAPILIYOR

Ürünlerin raflarda zaman zaman tükeniyor olmasının sebebinin ani talep artışları olduğunu kaydeden Avdagiç, şöyle konuştu: “Bu şekilde tükenen ürünlerde de hemen merkez depolarımızdan gerekli tedarik yapılıyor. Kolonya dışında dağıtımında, üretiminde, tedarikinde sıkıntı çekilen ürünümüz yok. Hijyen ürünleri, yer temizleyiciler, ıslak mendiller, tuvalet kağıtları, makarna, un, yağ gibi temel gıda maddelerine aşırı talep oldu ancak bu ürünlerin tedarikinde ve stokunda sorunumuz bulunmuyor.”
 
Hedef: Tedarikte dünyanın A planı olmak
 
Dünyadaki konteyner sıkıntısı ve limanlardaki gecikmelerin Türkiye’nin dış ticaretini etkilediğini ifade eden Avdagiç, “Karantinaların ve diğer engellemelerin etkisiyle giden konteynerların geri dönüşünde sıkıntılar yaşanıyor. İhracatçılar konteyner bulsa gemi, gemi bulsa konteyner bulmakta zorlanıyor” dedi. Avdagiç, Çin’in ister istemez tedarikte kuvvetten düştüğü bir süreçte dünyanın Türkiye’yi ‘B planı’ olarak görme eğiliminde olduğunu belirterek, “Bu dönemde ticari ahlaktan ödün vermeden, güvenilir tedarik ülkesi olarak öne çıktığımızda, koronavirüs sonrasında dünya bizi ‘A planı’ olarak görmeye başlayacak” dedi. Avdagiç, İstanbul iş dünyası olarak bu zorlu dönemde sorunların değil, çözümün bir parçası olmaya kararlı olduklarını söyledi.
 
Paniğe gerek yok
 
Avdagiç, organize, toptan ve perakende sektörünün bu gibi durumlardan asla istifade etmediğini ve etmeyeceğini bildirerek, stokların yeterli miktarlarda olduğu için aşırı fiyat geçişlerinin olmasının söz konusu olmadığını ifade etti. Kolonyanın ani talep artışından dolayı geçici sıkıntı yaşandığını belirten Avdagiç, “Kolonya imalat süreci çok da zor olmayan bir ürün. Perakende sektörü bunu hızlı biçimde temin edecek ve talebi karşılayacak imkana sahip. Panik havasına kapılmayalım” diye konuştu.
 
MECLİS KÜRSÜSÜNDEN YANSIMALAR

Mücadele göstereceğimiz cephe, ekonomi cephesidir
 
Oda’nın mart ayı olağan meclis toplantısının açılışında konuşan Meclis Başkanı Öztürk Oran, koronavirüsün küresel boyutta ticari hayatı etkilediğini belirterek, “Turizm başta olmak üzere, kapanan limanlar, gümrüklerde bekleyen mallar, ertelenen fuarlar ticarete sekte vurdu” dedi. Oran, insan sağlığı için fedakârca, cesurca çalışan hekim ve tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı.

Oran, “Bu kaos ortamında iş dünyasının mücadele göstereceği cephe ekonomi cephesidir. Bu mücadelede; bileğimizle, zekamızla, kaynaklarımızla yapabileceğimizin en iyisini yapmalıyız. Üretime, yatırıma, istihdama en yüksek katkıyı vermeliyiz” diye konuştu.

UMUTSUZLUĞA KAPILMADAN

Oran, 2020’nin, dengesizlikleri göz ardı etmeden, umutsuzluğa da kapılmadan en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Oran, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanımızın gösterdiği irade ve şehitlerimizin, gazilerimizin döktüğü kanlar; küresel ayak oyunlarına da sınırlarımızdaki ihanet şebekelerine de verilmiş en net cevap oluyor. 18 Mart Çanakkale Destanı’nı yazan ecdadın evlatları bugün yine destan yazmaya, vatanı savunmaya devam ediyor. 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nü ve Çanakkale Deniz Zaferi’ni anıyor, hatırlıyor ve hiç unutmuyoruz. Ant olsun ki, al bayrağın altında yaşamaktan, asla vazgeçmeyeceğiz. Ayrıca bugün 12 Mart İstiklâl Marşı’mızın kabulünün 99. yılı. İstiklal Marşımız 99 yıldır sadece milli bağımsızlığımızın değil, ülkemizin aydınlık yarınlarına inancımızın da hiç susmayan sesidir. Milletin hürriyet aşkını kalemine nakşetmiş Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anıyoruz. İstiklalimizin meşalesini söndürmeyen ecdadımızı şükranla yad ediyoruz.”

Yahyahan Güney / Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi: Artık her gün koronavirüs konuşuluyor. Televizyonlarda onlarca uzman bunu anlatıyor. Ülkemiz risk yönetiminde başarılı oldu. Ancak risk henüz geçmiş değil. Ticarete çok büyük yansıması var ama çalışma içerisindeyiz. Bu kadar büyük bir risk içinde devletimiz çok önemli kararlar aldı ve böyle bir meselede risk gerçekleşmediği için çok şanslıyız. Ancak önümüzde bir ya da bir buçuk aylık bir süre var. Bu süreyi atlatmak gerek. Bireysel olarak yapmamız gerekenler, ellerimizi sık sık yıkamak, insanlara yaklaşmamak ve toplu yerlerden uzak durmak. Bir zincir gibi bir tarafta toplum, bir tarafta devlet var. Bireyler dikkatli olmazsa devletin yapabileceği bir şey kalmıyor. Yaşlılar çok riskli. Bu yüzden her bir birey kendi tedbirlerini almalı. Bütün işletmeler hem personel güvenliği hem müşteri ilişkilerinde önlemler almalı.