İhracat menzilini uzatalım Yeşil Mutabakat’a uyalım
İTO Meclisi’nin temmuz ayı toplantısına konuk olan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye’nin rekabet gücünden ihracat performansına, pandemi sonrası oluşacak risklerden ortaya çıkacak fırsatlara kadar geniş bir yelpazede açıklamalarda bulundu. Bakan Muş, Bakanlığın yeni dönem gündemi hakkında da bilgiler verdi.
Türkiye ihracat menzilinin 2 bin km olmasına rağmen Vietnam’ın 8 bin km’lik bir menzile ulaştığına dikkat çeken Bakan Muş, “Yeni dönemde de stratejimizi belirleyeceğiz” dedi. Bakan Muş, ticaretinin yarıya yakınını AB ile gerçekleştiren Türkiye’nin sanayisini AB Yeşil Mutabakatı’na uyumlu hale getirmesi gerekliliğini vurguladı.
HABER: MÜGE BİBER / ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclisi’nin temmuz ayı toplantısına konuk oldu. Bakan Mehmet Muş; Oda Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin performansını değerlendirdi, pandemi sonrası oluşacak risk ve fırsatlara dikkat çekti ve bütün bunlara yönelik Bakanlığın gündemine dair bilgiler verdi.
GÜÇLÜ TOPARLANMA
2020 yılında küresel ekonomide yüzde 3.3’lük tarihsel bir daralma yaşanırken, dünya mal ticaretinde ise yüzde 5.3’lük küçülme görüldüğünü aktaran Muş, salgının etkilerinin ağır yaşandığı bu zor yılın ardından, dünyada uygulanan genişletici para ve maliye politikalarının da etkisiyle 2020 yılının ikinci yarısından itibaren güçlü bir toparlanma görülmeye başlandığını söyledi. İhracatta da ilk altı ayda, geçen yıla göre yüzde 40’lık bir artış gerçekleştiğini anımsatan Muş, “İhracatımız, son 12 aylık dönemde yaklaşık 200 milyar dolar seviyesine ulaşarak, Cumhuriyet tarihinin en yüksek tutarına ulaştı. Öte yandan, ihracatımız pandemi öncesi dönemi de büyük bir farkla geride bıraktı. Ayrıca yatırımlar, sanayide çarkların daha hızlı dönmeye başladığına ve iş dünyamızın artık salgın sonrası döneme hazırlandığına işaret ediyor” dedi
MENZİLİ UZATALIM
Türk ihracatçısının uzun menzilli ihracatı sevmediğine dikkat çeken Muş, “İhracatımızın menzili 2 bin km. Vietnam’ın 8 bin km. Dolayısıyla biz uzak pazarlara iş dünyası olarak, ihracatçı olarak çok gitmiyoruz. Bu anlamda yeni dönemde de stratejimizi belirleyeceğiz ve biz bu 2 bin kilometrenin dışına çıkmak durumundayız ki, ihracatımızı arzu ettiğimiz seviyenin üzerine çıkarabilelim” sözleriyle ihracattaki yeni dönem önceliklerini dile getirdi.
E-İHRACATA CİDDİ HAZIRLIK
Özellikle dijitalleşmenin ivme kazanması, küresel tedarik zincirlerinde ortaya çıkan kırılganlık, tüketici tercihlerinde toplum sağlığı ve iklim değişikliği hassasiyetlerinin artması gibi birçok dönüşümün devam etmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Bakan Muş, “Burada e-ihracatla ilgili bizim de ciddi hazırlıklarımız söz konusu. Burada bazı problemler var. Özellikle geri iade noktasında geri kabul merkezlerinin ve bunların gümrüklenmesiyle alakalı sorunlar yaşanıyor. Özellikle yılın ikinci yarısından itibaren buraya odaklanacağımızı ifade etmek isterim. Türkiye hak ettiği payı buradan alamıyor. Burada ciddi bir altyapı ve yatırıma girişmiş olacağız” şeklinde konuştu.
YEŞİL MUTABAKAT KAÇINILMAZ GEREKLİLİK
Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere önem verdiğini ve bu minvalde AB üyeliğinin, Türkiye için stratejik bir hedef olmayı sürdürdüğünü dile getiren Bakan Muş, şöyle devam etti: “Şüphesiz, ticaretinin yarısına yakınını AB ile gerçekleştiren bir ülke olarak Türkiye’nin sanayisini AB Yeşil Mutabakatı’na yönelik politikalarla bütünleştirmesi, kaçınılmaz bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Bu minvalde iş dünyamızı Yeşil Mutabakat’a hazırlamak ve bu dönüşümün ticari ve ekonomik yönden ortaya çıkaracağı yeni fırsatları değerlendirmek üzere, özel sektörümüzle yakın temas halinde çalışıyoruz.”
COVID-19 sonrası için topyekun bir planlamaya ihtiyaç var
istanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “16 aylık Covid-19 süreci, gelecek 10 yılımızı değiştirecek. Keskin bir ekonomik toparlanmanın yaşanacağı pandemi sonrası döneme hazırlık için topyekun bir planlamaya ihtiyaç var” dedi.
Avdagiç, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un da katıldığı İTO Meclisi temmuz ayı toplantısında yaptığı konuşmada, Covid-19 döneminin Türkiye’nin ayağına eşsiz büyüklükte fırsatlar getirebileceğini belirterek, stratejik sektörlere yönelik özel yatırım ve finansal teşvik programları ile politika setlerine, daha da fazla önem verilmesi gereken bir dönem beklediklerini dile getirdi.
Avdagiç, Ticaret Bakanlığı’nın AB Yeşil Mutabakatı konusunda yaptığı çalışmalara değinerek, şunları söyledi: “Yeşil Mutabakat konusunda Ticaret Bakanlığı’nda eylem planlarının hazırlanması sevindirici. Türkiye’nin de bir an önce gerekli hazırlıkları tamamlayarak yol haritasını açıklamasını ve karbon nötr hedefini ortaya koymasını bekliyoruz.”
Pandemide yara alan sektörlerini destekleyen ülkelerin iyi bir çıkış yapacağını belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “O yüzden yatırımlara yönelik kredi maliyetlerinin bir bölümünün şartlı olarak kamu tarafından üstlenilmesi yararlı olur.”
AVDAGİÇ, BAKAN MUŞ’A SEKTÖRLERİN SORUNLARINA İLİŞKİN RAPOR SUNDU
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO çatısı altında 628 bin işletme bulunduğunu belirterek, Bakan Muş’a sektörlerin yaşadığı sorunları aktardı. Avdagiç, Bakan Muş’a sektörel önerilerin ve sorunların tamamıyla ilgili bir rapor da verdi. Avdagiç, şöyle konuştu:
* İstanbul’daki tüm çalışanları ilgilendiren yemek kartları ile ilgili problemimiz var. Önerimiz; isteyen işletmenin yemek bedelinin işveren tarafından yemek kartına değil, doğrudan çalışanın banka kartına yatırılabilmesi imkanının sağlanması.
* Türkiye’den mal almak isteyen müşteri parayı elden getirip malını almak istiyor; bir daha banka ile uğraşmak istemiyor. Oysa bu bedeli resmi olarak sisteme dahil etmek, bir mevzuat düzenlemesi ile mümkün.
* Türk Standardları Enstitüsü (TSE) İstanbul Avrupa ve Anadolu Yakası Belgelendirme Müdürlüklerine ivedilikle personel takviyesi yapılması gerekiyor. Üyelerimiz, artan iş hacmine bağlı olarak ithalat ve ihracat işlemlerinin yürütülmesinde sıkıntılar yaşıyor.
* Bazı G.T.İ.P. numaralı ürünlere TSE uygunluk belgesi alınırken, TSE test aşamaları çok uzun sürüyor.
* İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’ndeki sanayi alanlarının ıslahı ve geliştirilmesi büyük önem arz ediyor. Tüm sektörler için genel önemi haiz Lojistik Köy projeleri, Yeni Nesil OSB’ler ile birlikte planlanarak intermodal taşımacılık ihtiyacını karşılayacak şekilde hayata geçirilmeli. OSB’ler ile limanların, hızlı tren başta olmak üzere demiryolu ve otoyol projeleri ile entegrasyonu sağlanmalı. Firmalar tarafından tercih edilebilir bir alanda, lojistik ihtiyaçları karşılayacak şekilde teknolojik ve ekonomik gelişmelere uygun modern bir şekilde yapılandırılmalı.
* Hammadde ithalatında uygulanan ek vergilerin geçici bir süreliğine askıya alınması, üyelerimizin talepleri arasında.
* Metal hammaddelerin ithalatında uygulanan ek vergilerin, geçici bir süre askıya alınması doğru olur.
* Polimer atık ithalatına getirilen yasak kaldırılmalı. Bununla birlikte, atıklarını mevzuata aykırı bertaraf ettiği tespit edilen işletmelere caydırıcı cezalar verilmeli.
* Son olarak kuyumculuk sektörünün bir beklentisi var. 14 Nisan 2021’de yayımlanan yönetmelikle yetki belgesi şartı getirildi. Sektör, yetki belgesi verilmesi için aranan ‘ustalık belgesine sahip olunması’ mecburiyetinden muafiyet istiyor.
MİLLİ İRADEYE VE DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKIYORUZ
Şekib Avdagiç, 15 Temmuz’un, hain FETÖ’cü darbe kalkışmasının beşinci yıldönümü olduğunu anımsattı. İTO olarak, hain FETÖ’cü darbecilere karşı en güçlü karşı koyuşu gerçekleştir-diklerini belirten Avdagiç, “16 Temmuz 2016 tarihinde Meclis Başkanı sıfatımla Meclis kürsüsünden söylediğim gibi ‘İstanbul Ticaret Odası Meclisi olarak, İTO Meclisi’nin Üyeleri olarak, milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkıyoruz.’ Bu görevimizi, darbe girişiminin beşinci yıldönümünde, ilk günkü azim ve kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.
Şanlı direniş: 15 Temmuz
İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, tam kadro olamasa da 15 ay sonra yeniden meclis çatısında buluşmaktan dolayı mutluluğunu dile getirdi. Hibrit ortamda yapılan Oda Meclisi’ne konuk olan Ticaret Bakanı Mehmet Muş’a teşekkür eden Öztürk Oran, 15 Temmuz’u ‘Şanlı direniş’ olarak tanımladı ve şöyle konuştu: “15 Temmuz 2016, fitne tohumuyla çökertilmek istenen bu ülkenin şanlı direnişidir. Hainlere geçit vermeyen ve bayrağı düşürmeyen yüksek bir azmin zaferidir. 15 Temmuz 2016, bir liderin duruşuyla yüreklenen milyonların hürriyet aşkının vücut bulmuş halidir. Bu şanlı direnişin beşinci yıldönümünde, tüm şehitlerimize Cenab-ı Hakk’tan rahmet diliyorum. Gazilerimizi şükranla ve hürmetle selamlıyorum.”
PANDEMİ SONRASINA HAZIRLIK
Dünyayı köklü biçimde değiştiren pandemi sürecinde 16 ayın geride kaldığını belirten Oran, “Çok şükür ki, geldiğimiz noktada hastalığı bitiremesek de şu an için kontrol altına almayı başardık. Ve dünya ekonomisinde tedbirli bir yeniden marşa basma dönemi başladı. Ülkemizde de ekonomide hızlı bir hareketlilik başladı” dedi. Ekonomik göstergelerdeki yükselişleri hatırlatan Oran, şöyle devam etti: “İş dünyamız, çalışanımız ve vatandaşımız var gücüyle, güvenle yola devam ediyor. Kazanan ülkemiz oluyor. Zira dünyadaki dengelerin yeniden kurulduğu bu dönemde yoğunlaşmamız gereken en önemli konulardan biri de pandemi sonrası sürece hazırlıktır.”
MECLİS’TEN YANSIMALAR
KDV’DE BEYAN ŞARTINA GERİ DÖNÜLMELİ
Ali Bakaner-Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi: KDV iadesinde 35 Seri No’lu KDV Tebliği sebebiyle sıkıntı çekiyoruz. 1 Mart 2021 tarihinden itibaren tevkifat uygulanan KDV’nin iadesinde ödeme şartı getirildi. Daha önce beyan şartı vardı fakat değişiklikle ödeme şartı getirilmesiyle iade taleplerimiz vergi idaresi tarafından karşılanmıyor. Firmaların vergi dairesin-den alacaklarının mahsup yoluyla temin edildiği ve bu mahsup işlemleri de uzun sürdüğü için KDV ödenmemiş gözüküyor. Tekrar önceki gibi beyan esastır uygulamasına geçilmesini talep ediyoruz. Demir dışı sektörümüzde tevkifat uygulaması 5/10 oranıydı. Yani yüzde 18 KDV’nin yüzde 9’unun müşteriden alınması, yüzde 9’unun da vergi dairesine ödenmesi demekti. Ancak bu oran 7/10 olarak değiştirildi. Yani yüzde 5.4’ü müşteriden talep ediliyor, yüzde 12.6’sını da vergi dairesine ödüyoruz. Bu konuda bir sıkıntı oluştu. Tekrar 5/10 oranının uygulanmasını talep ediyoruz. Önceki uygulama sektör tarafından benimsenmişti. Finansman gider kısıtlaması diye bir uygulama var. Peki, bu uygulama ne demek? 25 Mayıs 2021 tarihi itibariyle, 18 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne göre, öz sermayenin üzerinde bir kredilibite kullanılmışsa, öz sermayenin artan kısmının yüzde 10’u kanunen kabul edilmeyen gider kısmına atılıyor. Yani bir ek vergi yükü getiriliyor. Maliyetlerimizi yükseltip, ticaret hacmimizi küçültüyor. Bu sorun da çözülmeli. Ülkemizde yıllık 1.1 milyon ton alüminyum kullanılıyor. Bunun yüzde 50 kadarı iç piyasada kullanılıyor, yüzde 50’si ihraç ediliyor. İhracat yaptığımız ülkelerin başında AB ülkeleri geliyor. Ancak hammaddeye vergi veriyoruz. Yüzde 3, 4 ve 6 oranlarında vergi ödüyoruz. AB ülkelerindeki rakiplerimiz bu ihtiyaçlarını serbest ticaret anlaşmasıyla vergisiz karşılıyorlar. Yani onlarla haksız rekabetle karşı karşıyayız. Metalde kârlılık oranında yüzde 3-5 rakamları çok büyük rakamlar. Bu soruna da çözüm talep ediyoruz.
YAPILANDIRMA BİLANÇOLAR İÇİN ŞANS
Noman Sağ-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Son çıkan 7326 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun, vergi barışı olarak da algılandı. Bu konuda Odamızda bir webinar yapıyoruz. Son iki yılda pandemiden dolayı bilançolar bozuldu. Bu kanun, bilançoların düzeltilmesi için son şans olarak görülmeli. 1 Temmuz’da mali tatil başladı. Yani Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında 5604 Sayılı Kanun gereğince, 1- 20 Temmuz arasında mali tatil uygulanır. 7326 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’da matrah artışıyla ilgili bir konu var. Süreler mali tatile de denk geldi. Kurban Bayramı da geliyor. KDV muhtasar beyannamesinin mali tatil sonrasına ertelenmesi ve ek süre verilmesi gibi bir talep var. Kısa çalışma ödeneğinin bitmesinden sonra işletmelerle SGK arasında ciddi sıkıntılar yaşandığını gördük. Mali tatil süresi boyunca kanun gereği SGK müfettişlerinin de bu süreye uygun davranmalarının gerektiğini düşünüyoruz. Türk Ticaret Kanunu konusunda da sıkıntılarımız var. Yasanın çıktığı tarihe kadar gayri faal olmuş şirketler resen tasfiye edildi. Yani resen sicilden silindi. MERSİS, uygulaması konusunda bir sıkıntı var. Merkezi Kayıt Kuruluşu diye bir şey çıktı. MERSİS varken Ticaret Sicil varken buna niye kayıt olunması gerektiğini anlayabilmiş değiliz. Bunun vergi mükelleflerimize ayrı bir yük getireceğini düşünüyoruz.
İHA’LAR VE SİHA’LAR İLE ÇOK İYİ DURUMDAYIZ
Ali Uluoğlu- Fotoğrafçılık Meslek Komitesi: 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta darbe oldu. Yine 15 Temmuz 2016’da Türkiye’de de darbe girişimi oldu. Karşılaştırma yapınca 1974’te 489 şehit verildi. 15 Temmuz 2016’da 251 şehit verildi. Aradaki farkı görürseniz bir savaş için dikkat çekici bir rakam. Bu şekildeki savaşlarda bu kadar şehit vermek yine de başarı sayılabilir. Kıbrıs darbesinde 270 sivil vefat etmişti. Fakat nedense dünyada kimse bunları görmüyor. O zamanki silahlarımızla bugünü karşılaştırırsak İHA’lar ile SİHA’lar ile çok öndeyiz. ABD o dönemde bize silah ambargosu uygulamıştı. Bunun faydalarını bu İHA’lar ve SİHA’lar ile şimdi görüyoruz. O günlerde hafızamıza birtakım isimler yerleşti. O günkü isimler hafızlarımızdan gitmiyor. Örneğin Ecevit, rahmetle anıyoruz. Erbakan, rahmetle anıyoruz. Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar, Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Kıbrıs Kolordu Komutanı Nurettin Ersin Paşa, hepsini rahmetle anıyoruz. Konuşmamı çok sevdiğim Mithat Cemal Kuntay’ın “on beş yıl” şiiri ile sonlandırmak istiyorum. “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
BELEDİYELER KOORDİNELİ ÇALIŞMALI
Mustafa Hakan Özelmacıklı-Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi: Bakanlık verilerine göre ülkemizde 9.8 milyon bina ve 28.6 milyon bağımsız bölüm bulunuyor. Bu binalardaki bağımsız bölümlerin 6.7 milyonu riskli binalar. Bu riskli binalardan 1.5 milyonu ise yeniden yapılandırılmayı bekliyor. Aslında emlak danışmanları ve işletmeleri, kendi uzmanlık bölgelerinde bina durumlarını en iyi bilen kişiler. Belediyeler ile kontak kurarak imar durumlarını değerlendirip kat malikleri ile iletişim kurup, müteahhitlerle bir araya getirme imkanı sağlayabilirler. Bakanlık ve belediyeler bu networke sahip emlak işletmeleri ile ortak projeler yürütmeli, dönüşüm sürecine bizleri de dahil etmeliler. İTO önderliğinde özelikle inşaat ihtisas komitesinin belediyelerle belirli toplantılar yapması önemli. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 7.5 şiddetindeki bir depreme göre yapılan senaryoda İstanbul 194 bin 342 bina orta hasarlı olacak ve yaklaşık 22 bin kişinin de can kaybı riski var. Özellikle kat sayısı 5 ve 9 arası olan tüm yapıların risk testi yapılıp bir an önce dönüştü-rülmeli. Kanal İstanbul, İstanbul için mega bir proje. Özellikle Arnavutköy-Başakşehir ve Küçükçekmece-Avcılar ilçelerinden geçen bu proje ile İstanbul’un kuzey koridorunda yeni bir şehir merkezi oluşacak. Arsa arzını sağlayan bu yeni proje, İstanbul’a değer katacaktır. Depreme dayanıklı modern bir yaşam alanı oluşturacaktır. Bir diğer konu da yetki belgesi almayan emlak işletmelerinin denetimlerinin yeterli ölçüde yapılmıyor olması. Bu denetimlerin İTO tarafından da yapılması şart olup süreç mutlaka takip edilmeli. Son olarak İstanbul’da birçok yabancı emlak işletmesi sosyal medya üzerinden emlak kiralama yapıp yüzde 10 hizmet bedeli talep ediyor. Bu da taşınmaz ticaretini zora sokuyor.
KDV ORANI YÜZDE 1 KALMALI
Fatih Güner-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: Pandemi döneminin üç önemli konusu var. Bunlardan biri KDV oranının yüzde 1’e çekilmiş olması. Bu konuda temmuz ayının sonuna kadar süre tanındı. Bunun üç ay uzatılmasını istiyoruz. Sektörde yüzde yüz resmi çalışılmadığı için stok birikti. Yüzde 1 ile stok açıklarını daha rahat kapayabilirler. Bunu değerlendirmek istiyoruz. Haziran ayında kısa çalışma ödeneği sona erdi ama bunun da uzatılmasını istiyoruz. Son olarak ise pandemi ortadan kalkana kadar kiralarda makul bir indirim talep ediyoruz.
İÇ GİYİMDE FESTİVALİMİZ VAR
Bahri Özdinç-İç Giyim ve Aksesuarları Meslek Komitesi: İç giyim ve hazır giyim sektörünü hareketlendirecek bir organizasyon ile ikinci yarıya merhaba diyoruz. Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) tarafından organize edilen, komitemizin de katkıları ile 3-6 Ağustos tarihleri arasında Eminönü Yeşildirek’te bir sokak festivali düzenlenecek. İTO Başkanı Şekib Avdagiç başta olmak üzere yönetim kurulumuz ve tüm meclis üyelerimizi festivale davet ediyorum. Turizm sezonunda böyle bir festival olması, hem sektörümüzü canlandıracak hem de İstanbul’a gelen turist sayısını artıracak. Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği ‘hedef ülkelerden’ 10 bin yabancı alıcının gelmesini öngörüyoruz. Bu durum bize festivalde yeni ticari ortaklıkların doğacağını gösteriyor.