İTO Başkanı Avdagiç: ‘Ekonomi dostu’ iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz
İTO Başkanı Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2018 Ağustos'unda Türkiye'nin yaşadığı 'ekonomik' saldırıdan bu yana 15 ay geçtiğini hatırlatarak, ekonominin yeniden dengelendiğini söyledi. Avdagiç, "İş dünyası olarak, 'iş veren dostu' demiyorum dikkatinizi çekerim, 'ekonomi dostu' iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz" dedi.
- "İş dünyası olarak, 'iş veren dostu' demiyorum dikkatinizi çekerim, 'ekonomi dostu' iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz. Mevcut kanundan dolayı, iş veren, yeni istihdam sağlamakta çekingen davranıyor"
- "Hükümetin ortaya koyduğu, bu yıl için yüzde 0,5, 2020 ve 2021 içinse yüzde 5'lik büyüme tahminlerini yakalayacağımıza ilişkin şüphemiz yok. Çünkü hedefler mümkün, tutarlı ve gerçekleştirilebilir"
-"EYT kazanılmış hak olarak görünüyor ama asla böyle bir şey yok. Erken yaşta emeklilik, Türk sosyal güvenlik sisteminin intiharı olur"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "İş dünyası olarak, 'iş veren dostu' demiyorum dikkatinizi çekerim, 'ekonomi dostu' iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz. Mevcut kanundan dolayı, Türkiye'de iş veren, yeni istihdam sağlamakta çekingen davranıyor. Çünkü, işveren işçisiyle iş ilişkisinin bitmesinin ardından en az 5 yıl, bazı konularda ise 10 yıl boyunca bazı riskleri taşımaya devam ediyor." dedi.
İTO Başkanı Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2018 Ağustos'unda Türkiye'nin yaşadığı 'ekonomik' saldırıdan bu yana 15 ay geçtiğini hatırlatarak, ekonominin yeniden dengelendiğini söyledi.
2019'un dengelenme yılı olduğunu belirten Avdagiç, Merkez Bankası'nın politika faizlerini düşürmesi, enflasyon oranının tek haneye inmesi, dış ticaret açığının kontrol altına alınması ve döviz fiyatlarının stabil hale gelmesiyle tüm hedeflere bu yıl başarıyla ulaşıldığını vurguladı.
Türk ekonomisinin pozitif seyrinin, uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafında da teyit edildiğini belirten Avdagiç, "Aralarında IMF, Dünya Bankası ve derecelendirme kuruluşlarının da olduğu 6 uluslararası kurum ve kuruluş, Türkiye ile ilgili 2019 ön görülerini ve 2020-2021 beklentilerini yukarı yönlü revize etti." ifadelerini kullandı.
Avdagiç, nisanda Türkiye için 2019'da yüzde 2,5 küçülme tahmini yapan IMF'nin, ekim ayında bu tahminini yüzde 0,2 olarak revize ettiğini anımsatarak, 2020 büyümesi için de nisandaki yüzde 2,5'lik tahminini yüzde 3'e çıkardığını aktardı. Yine OECD’nin son iki ayda Türkiye’nin büyüme tahmini iki defa revize ettiğini hatırlatan Avdagiç, kurumun Türkiye için daha önceden eksi yüzde 2,9 olarak duyurduğu 2019 yılı büyüme tahminini önce eksi yüzde 0.3'e, geçen Perşembe günü ise artı yüzde 0,3’e yükselttiğini, 2020 büyüme tahmini ise yüzde 1,6’dan yüzde 3’e taşıdığını dile getirdi.
Bu kapsamda YEP'teki hedeflerin objektifliği ve rasyonelliğinin de uluslararası kuruluşlarca tescillendiğini dile getiren Avdagiç, "Türk iş dünyası olarak hükümetin ortaya koyduğu, bu yıl için yüzde 0,5, 2020 ve 2021 içinse yüzde 5'lik büyüme tahminlerini yakalayacağımıza ilişkin şüphemiz yok. Çünkü hedefler mümkün, tutarlı ve gerçekleştirilebilir. Bu anlamda uluslararası kurum ve kuruluşlardan ilerleyen süreçte yeni revizyonlar geleceği kanaatindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
"2020 İŞ DÜNYASI İÇİN ÇOK DAHA İYİ GEÇECEK"
Şekib Avdagiç, "Konut satışları şu kadar düştü." ifadesiyle oluşturulmaya çalışılan olumsuz havanın gerçeği yansıtmadığı belirterek, şunları kaydetti:
"Son 20 aylık konut satış grafiğine göre, 2019 Ekim'de bu süreçteki en iyi 2. ay satış rakamları gerçekleşti. Faizlerin yükseliş trendinde olduğu dönemde ipotekli konut satışları neredeyse sıfırlanmıştı ancak faizlerin yeniden düştüğü ve enflasyonun dengelendiği bu süreçte tablonun değiştiğini görüyoruz. Geçen ay, Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 525 artış gösterdi. Talep yeniden canlanıyor ve bu da fiyatlara yukarı yönlü yansımaya başladı."
Şekib Avdagiç, devletin ÖTV indirimini kaldırmış olmasına rağmen, özellikle yurt içinde üretilen otomobillerde kredilerin makul seviyeye gelmesinin ardından otomobil satışlarında da bir artış yaşandığını belirterek, "Bu bize hükümetin adımlarının ne kadar tutarlı olduğunu gösteriyor." ifadesini kullandı.
Tüketicilerin bir süredir taleplerini ertelediğine işaret eden Avdagiç, iç piyasada bu taleplerin yakın zamanda satışa dönüşmesiyle 2020'nin iş dünyası için çok daha iyi geçeceğini söyledi.
"'EKONOMİ DOSTU' İŞ KANUNUNA İHTİYAÇ DUYUYORUZ"
İstihdam artışı için tek başına finansal desteklerin yeterli olmayacağını kaydeden Avdagiç, şöyle konuştu:
"Gelecek dönemde istihdamın artacağını ön görüyoruz. Hükümetimizin bu noktada istihdama dönük finansal desteklerini çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak daha önemlisi, biz iş dünyası olarak, 'iş veren dostu' demiyorum dikkatinizi çekerim, 'ekonomi dostu' iş kanununa ihtiyaç duyuyoruz. Mevcut kanundan dolayı, Türkiye'de iş veren, yeni istihdam sağlamakta çekingen davranıyor. Çünkü, işveren işçisiyle iş ilişkisinin bitmesinin ardından en az 5 yıl, bazı konularda ise 10 yıl boyunca bazı riskleri taşımaya devam ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir iş kanunu yok, böyle bir borçlar kanunu yok. Türkiye'de istihdam ile ilgili süreçlerin yürütülebilir bir noktaya gelmesi gerekiyor. Bizim rakiplerimizden Polonya'da, Romanya'da, Bulgaristan'da, Çekya'da böyle bir iş kanunu yok. 2020'de bu konuda bir gelişme yaşanacağını ümit ediyoruz."
Esnek çalışmayla ilgili düzenlemeler yapılması gerektiğine işaret eden Avdagiç, "Değişen iş süreçleriyle bağlı olarak evden, uzaktan çalışma devreye girdi. Biz bunu kullanamıyoruz çünkü İş Kanunu'nda bunlar tam olarak aydınlatılmış değil. İş Kanunu bu anlamda teknolojik gelişmeleri göze alarak revize edilmeli." değerlendirmesinde bulundu.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar'a (EYT) ilişkin hükümetin politikasını doğru bulduğunu vurgulayan Avdagiç, sözlerini şöyle tamamladı:
"EYT kazanılmış hak olarak görünüyor ama asla böyle bir şey yok. Erken yaşta emeklilik, Türk sosyal güvenlik sisteminin intiharı olur. Gününü dolduran sanki hemen emekli olması gerekiyor gibi bir algı var. Bunun doğru olmadığı açık.
Türkiye'de emekli olmanın şartları var. Bu şartlar da bu gün ortaya çıkmadı, 10-15 yıl önce bu düzenlemeler yapıldı. Herkesin de bu düzenlemelere tabii olması gerek. Türkiye’deki emeklilik şartlarını eleştirenler diğer ülkelere dönüp baksınlar. Bugün Türkiye kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ile OECD’de en erken emeklilik yaşının uygulandığı ülke. Sistemin sürdürülebilirliği, iş hayatının verimliliği adına dünyada standartlar daha katı. Biz ülke olarak çok daha makul nitelendirilebilecek seviyelerdeyiz. Ama bu seviyelerin gelecekte de korunabilmesi için bugün herkesin ortaya konulan düzenlemelere saygı göstermesi şart.”