Kongre turizminde rota yeniden İstanbul

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “ICVB olarak bu yıl, katılımcı sayıları 300 ila 10 bin kişi arasında değişen 12 uluslararası kongre ve toplantıya destek veriyoruz” dedi.

Kongre turizminde rota yeniden İstanbul

Kongre turizminde rotanın yeniden İstanbul’a çevrildiğini ve bu konuda yeni çalışmalar yaptıklarını belirten Avdagiç, “7 uluslararası kongrenin İstanbul’a kazandırılması için de adayız” şeklinde konuştu.

Avdagiç, şöyle devam etti: “Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği’nin 2024 yılı kongresi ve 500 bin üyesiyle dünyanın en eski teknoloji derneği olan Elektrik Mühendisleri Derneği’nin Enerji EXPO’su, Mayıs 2023’te İstanbul’da.”

HABER: MÜGE BİBER-ŞEREF KILIÇLI

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın mayıs ayı olağan Meclis Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada; kongre turizminde rotanın yeniden İstanbul’a çevrildiğini söyledi. Avdagiç, pandemi sonrasında kongre turizminin de hareketlendiğine dikkat çekti.

ENERJİ EXPO’SU GELİYOR

İTO’nun iştiraklerinden olan ve kongre adaylık süreçlerinde İstanbul’un tanıtımını yapan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’nun (ICVB) çalışmalarına ilişkin bilgi veren Avdagiç, şöyle devam etti: “ICVB olarak bu yıl, katılımcı sayıları 300 ila 10 bin kişi arasında değişen 12 uluslararası kongre ve toplantıya destek veriyoruz.

7 uluslararası kongrenin İstanbul’a kazandırılması için de adayız. İki müjdeyi birlikte vermek isterim. Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği’nin 2024 yılı kongresi ve 500 bin üyesiyle dünyanın en eski teknoloji derneği olan Elektrik Mühendisleri Derneği’nin (IEEE) Enerji EXPO’su, Mayıs 2023’te İstanbul’da yapılacak.”

260 MİLYAR DOLAR MÜMKÜN

Konuşmasında küresel ekonomiye ve yeni tip koronavirüs salgınına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Avdagiç, dünya genelinde yaşanan tedarik zincirlerindeki bozulma ve emtia arzında meydana gelen büyük sıkıntılara küresel yüksek enflasyon sorununun eklendiğini ifade etti. Şekib Avdagiç, pandemiyle birlikte küresel tedarik zincirlerinde ortaya çıkan tıkanıklığın Türkiye’nin dünya ekonomisindeki vazgeçilmez önemini bir kez daha ortaya çıkardığını kaydetti. Başkan Avdagiç, “Çin’in sıklıkla kapanması ve lojistik maliyetlerindeki yüksek artışlar, Türkiye’nin Batılı üreticiler için alternatif tedarik merkezi olma potansiyelini güçlendirdi. ABD başta olmak üzere uzak pazarlara yönelik ihracatta sağladığımız yüksek oranlı artışlarda, Çin’e alternatif tedarik avantajlarımızın önemli payı bulunuyor. Bu yılın ilk 4 ayının ortalama ihracat rakamlarına baktığımızda, mevcut tempoyla yıl sonunda 250 milyar dolarlık ihracat hacmini rahatlıkla aşacağız. Bu yıl 260 milyar dolarlık mal ihracatını sürpriz olarak görmüyoruz” diye konuştu.

BAŞARIYI KALICI YAPALIM

Türkiye’nin büyük bir üretim ve ihracat potansiyeline sahip olduğuna dikkati çeken Avdagiç, şöyle devam etti: “Böylesine fırsatlar, sürekli ele geçmez. Güçlü sanayi altyapısıyla önemli bir üretim potansiyeli bulunan Türkiye’nin, küresel ekonominin yükselen tedarik merkezi olma yolunda daha hızlı adımlar atması gerektiğine inanıyoruz. Yakaladığımız fırsatı, kalıcı ve daimi hale getirmeliyiz. Cumhuriyetin 100. yılını kutlayacağımız gelecek seneye, ekonomisiyle güçlü ve büyük; üretim ve ihracatıyla büyük; el ele kol kola bir Türkiye olarak girmeliyiz. Ekonomide elde ettiğimiz 20 yıllık kazanımların üzerine hep birlikte Cumhuriyetin gelecek 100 yıllarını inşa etmeliyiz.”

GÜVENİLİR YATIRIM ÜSSÜ

Avdagiç, Türkiye’nin güvenilir bir üretim ve yatırım üssü olduğu yönündeki algının güçlenmesinin, yüksek teknolojili yabancı sermayeli ölçek yatırımlarını da harekete geçireceğini ifade etti. Avdagiç, Uzakdoğu’da yatırımları bulunan ve alternatif tedarik noktaları arayışına giren Batılı şirketlerin, üretimlerini Türkiye’ye kaydırması için de koşulların olgunlaştığını düşündüklerini söyledi.

ÇÖZÜME YÖNELİK FAALİYETLER

Başkan Avdagiç, konuşmasında İTO’nun geçen ayki faaliyetlerine ilişkin de şu bilgileri verdi:

Fuar merkezi: Ramazan ayının son günü, İTO olarak çok önemli bir misafirimiz vardı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı İstanbul Fuar Merkezimizde, yani İstanbul Dünya Ticaret Merkezimizde misafir ettik. Kendilerine, tüm fuar salonlarının yönetiminin İDTM’ye geçtiği ve bu salonlarımızda gerçekleştirdiğimiz modern altyapı yenilemesi hakkında bilgi arz ettik. Bu çalışmalar neticesinde İstanbul Fuar Merkezi’nin sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de en modern ve teknolojik altyapıya sahip fuar merkezlerinden biri olduğunu ifade ettik. Cumhurbaşkanımız, verdiğimiz tüm bilgilerden büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade ettiler. Cumhurbaşkanımıza katkı ve destekleri için bir kez daha sizlerin huzurunda teşekkürlerimi arz ediyorum.

Zabıta baskınlarına son! İstanbul Fuar Merkezi’nde yaşadığımız bir tatsız olayın da artık tamamıyla kapandığını, Türk fuarcılarının ve şirketlerinin devletimizin yasal koruması altına alındığını müjdelemek isterim. Biliyorsunuz, bir belediyemiz, İFM’de düzenlenen fuarlara katılan firmalardan ilan ve reklam vergisi almak için zabıta baskınları düzenliyordu. Yerli ve yabancı katılımcıları ve ziyaretçileri huzursuz eden, İDTM yönetiminin de hukuk dışı işler yapan kişiler olarak algılanmasına yol açan bu sıkıntılı süreç, hükümetimizin desteğiyle çözüldü. Ticaret Bakanımız Dr. Mehmed Muş’un ilgili kanuni düzenlemenin çıkarılması ve bu sıkıntılı konunun nihayete erdirmesi konusunda katkılarını ve desteklerini burada şükranla anıyorum. Kendisine şahsım ve sizler adına bir kez daha teşekkür ediyorum.

Görüşlerin iletilmesi: Sizlerin de katılımıyla Hazine ve Maliye Bakanımız Dr. Nureddin Nebati ile İstanbul iş dünyasını buluşturduk.

Biz yaptığımız açılış konuşmasında sizlerden ve komitelerinizden gelen görüşler doğrultusunda temel sıkıntılarımızı ve taleplerinizi dile getirdik. Her bir önerinizi elemeye tabi tutmadan aynen Bakan’ın huzurunda ifade etmenin yanı sıra yazılı olarak da takdim ettik. Bakanımızın adını koyduğu Ekonomide Türkiye Modeli ile ortaya konan ihracat, istihdam ve üretim hedeflerine ulaşmak için elverişli iklimin muhafaza edilmesini, maliyetler üzerindeki yüklerin kaldırılmasını talep ettik. Hepsinden önemlisi, iş dünyası olarak tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmamız gerektiğinin altını çizdik.

İHTİYAÇ DUYULAN DESTEKLER

Avdagiç, normalleşmenin devam etmesiyle mal ve hizmet ihracatındaki artış ve yurtiçi talepte genele yayılan toparlanma sonucunda dengeli bir büyüme kompozisyonuna, her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirtti. Avdagiç, “Bu kapsamda özellikle reel sektörün finansmana erişiminin kolaylaştırılmasına yönelik atılacak adımların önemli olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği açısından fiyat istikrarının güçlendirilmesine yönelik ilave yapısal önlemlerin uygulamaya konulması da çok önemli. Benzer şekilde üretim başta olmak üzere, tüm sektörlerde yeşil dönüşümün hızlanmasını sağlayacak teşviklerin ve gerekli altyapıyı temin edecek desteklerin uygulamaya konulmasının da hayati olduğuna inanıyoruz” dedi.

Sıkıntılardan az etkilenmek için öncelikler

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, Oda’nın mayıs ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada; ekonominin nabzını tutan, iş dünyasının hissiyatına tercüman olan ve her sektördeki gelişim fırsatlarını ortaya koyarak, Türkiye’nin istikbaline katkı sunan Meclis Üyeleriyle aynı çatı altında olmanın mutluluğunu taşıdıklarını vurguladı. Pandemi cephesindeki iyi gelişmelere rağmen dünya ekonomisinde yeni tehditlerin ortaya çıktığını belirten Öztürk Oran, şöyle devam etti: “Bir yanda Rusya-Ukrayna çatışmaları, diğer yanda Çin’de hâlâ devam eden salgın karantinaları… Bir tarafta da ABD ve Avrupa’da baş gösteren enflasyon ve resesyon kaygıları… Yani dışarısı oldukça fırtınalı, bizim de ülke olarak kapımızı, penceremizi kapatıp oturmak gibi bir seçeneğimiz yok. Dünyanın merkezindeyiz. Ekonomik olarak merkezindeyiz, politik olarak merkezindeyiz, askeri olarak merkezindeyiz. Tabii bu kadar merkezde olunca küresel arenadaki dalgalanmalar da içeriye daha belirgin şekilde yansıyor. Özellikle enerji ve emtia fiyatlarındaki artışla inşaatan üretime, hizmetten tarıma kadar tüm sektörlerde fiyat baskısı ile karşı karşıyayız. Vatandaşımızı bu enflasyon karşısında korumak adına hükümetimizce pek çok adım atılıyor. Keza iş dünyamızı da bu fiyat artışlarına ezdirmemek için ardı ardına önlemler devreye alınıyor. Ancak ne hükümetimizin ne de bizlerin sihirli değneği yok.. Dünya ile hemhal olup da bu süreçten kaçmanın bir yolu mevcut değil.”

Yaşanan sıkıntılardan daha az etkilenmenin yolunun üretim ve ihracattan geçtiğini vurgulayan Oran, öncelik konusunda da şunları söyledi: “Sanayimiz büyüdükçe ihracatımız artıyor, ihracatımız arttıkça sanayimiz büyüyor. Üç aylık ihracatımız 60.2 milyar dolar. Son iki ayda sanayimizdeki büyüme yüzde 10.5. Bu süreçte, özellikle ihracatta, ileri teknoloji ürün gruplarının payını hızla artırabilmeye odaklanmalıyız.”

Oran, Türkiye’nin cari açık yerine sürdürülebilir boyutta cari fazlaya ulaşabilmesi için ihracat kaleminde çok daha uzak menzillere ulaşabilmesi gerektiğini kaydetti.

MECLİS’TEN YANSIMALAR

3600’DE İHBAR ŞARTI OLMALI

Sait Kılıç-Kargo, Posta ve Depolama Meslek Komitesi: Odamızın Gazetesi İstanbul Ticaret’te, 25 Mart tarihinde, “İşveren kıdem tazminatı iadesi talep edebilir mi?” başlıklı bir haber yayınlandı. Söz konusu haberdeki bilgiye göre, 3600 güne ilişkin bir davada Yargıtay yerel mahkemenin kararını işveren lehine bozmuş. Yargıtay Genel Kurulu da yerel mahkemenin direnmesine karşılık dosyaya bakmış ve kararı onamış. Bu konu iş dünyası için önemli, zira son dönemde bu konuda birçok uyuşmazlık yaşanıyor. Yılbaşında, asgari ücrete yüzde 50 zam gelince diğer ücretlere de ortalama yüzde 50 zam geldi. Kıdem tazminatındaki artış sebebiyle de 3600 günü öne süren çalışanlar, ihbarda bulunmadan işten ayrılmak istiyor. Bu konuyla ilgili birçok işverenden şikayet alıyoruz. Bu durum iş dünyasını ekonomik zarara uğratıyor ve üretimde de aksamalara sebep oluyor. Adalet mülkün temeliyse mahkemeler işçi veya işveren demeden, haklıya hakkını teslim etmeli. Bu sorun çözülmezse üretim daha çok zarar görecek. 3600 gün gerekçesini öne sürerek işten ayrılmak isteyenlere ihbar şartı getirilmeli. Yani iş kanunundaki belirtilen sürelere uyulmalı.

VERGİDEKİ DEĞİŞİKLİKLERE DİKKAT

Bayram Bilgin-İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: Son 6 ayda vergi tarafında iki önemli kanun değişikliği oldu. 7338 Sayılı Kanun çıktı. İşletmeler yeni düzenlemelere uyarsa ilave finansman yükleri artmayabilir. Vergiye uyumlu mükelleflerde vergi indiriminden yararlanabilmek için şartlar kolaylaştırıldı. Yargı aşamasındakilerde bile vergi indiriminden yararlanma hakkı verildi. Vergi incelemesi artık işyeri yerine yetkili dairede yapılabiliyor. Dizi ve film sektöründe gider pusulasıyla ilgili net hüküm getirildi. Finansal kurumlar üzerinden dekontla yapılan ödemeye artık işlem yapılmıyor. Maliyete nelerin alınacağı konusunda da netlik getirildi. Amortismana günlük olarak ayırma kolaylığı getirildi. Yoğun emtiaya tabi olan işletmelerin enflasyon düzeltmesi konusunda çalışma yapması gerekiyor. Tüm işletmeler enflasyon düzeltmesi testini yapmalı. Bu yolla bilançoyu güçlendirebilirler. Bilançonun güçlendirilmesi işletmeler için finansmana ulaşmak açısından da önemli. Vergi cezalarında tekerrür konusu vardı. İki yıllık süre ceza tahakkuk edince hesaplanmaya başlanacak. Nakdi sermaye artışlarında yurt dışından getirilen kısım için ilave yüzde 25 avantaj sağlandı, yani yüzde 50’den yüzde 75’e çıkartıldı. 7394 Sayılı Kanun ise 15 Nisan’da çıktı. Bazı sektörlerde kurumlar vergisi yüzde 25’e çıkartıldı. Bu yıl için yüzde 23 ödeyecek bazı sektörler, sonraki yıl yüzde 20 ödeyecek. İşletmelere vergiyle ilgili çıkan her iki kanunu da detaylarıyla incelemelerini tavsiye ediyorum.

GÜNEŞ ENERJİ PANELLERİ KURULMALI

Ali Bakaner-Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi: Türkiye alüminyum fakiri, yüzde 100 ithalata bağlı yaşıyoruz. Bizler alüminyumu ithal edip ülkemize katma değer sağlaması için isteyen müşterilerimize verip döviz olarak tahsil ediyoruz. Fakat TL ile ödeme şartı geldikten sonra müşterilerimizle kur sorunu yaşamaya başladık. Bu yanlışın düzeltilmesini istiyoruz. Burada devlet veya iş insanları değil bankalar kazanıyor. Bizim bankalarla sorunumuz yok ama ülkemizde 10 banka yeteri kadar kazandı. Artık biraz üreticiler kazansın ve emektarlarına aktarsın istiyoruz. Diğer bir sorun da enerjide yaşanıyor. Enerjinin önemi gittikçe artıyor ve neredeyse her saat başı fiyatlar yükseliyor. Bu da üretim maliyetlerini etkiliyor. Enerjiye hızlı ve ucuz erişmek zorundayız. Güneş enerjisi panellerine ihtiyacımız var. Binalarımızın çatıları müsait değil, arsalar da çok pahalı. En azından bizlere Anadolu’da tarım dışı arazileri kullanma hakkı verilsin.

KDV ORANI YÜZDE 8 OLMALI

Hüseyin Karasu-Tekstil Terbiye Meslek Komitesi: Sektörümüzün en büyük sorunu, KDV oranları. KDV oranının yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesini istiyoruz. Tekstilde KDV oranları hazır giyimde yüzde 8, fason imalatta yüzde 8, kumaşta yüzde 8, aksesuarda yüzde 8, ev tekstilinde yüzde 8, deri ürünlerinde yüzde 8, halı satışında ve iç giyimde de yüzde 8. Peki, neden tekstil terbiyede bu oran yapılmıyor, anlamıyoruz.

GÖÇ RAPORU HAZIRLAMALIYIZ

Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Merhum Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi Batı’nın dününde de bugününde de sömürgecilik var. Önce Sovyetler Birliği, sonra ABD müdahalesiyle Afganlar yıllardır ülkemize göç ediyor. Irak ve Suriye’deki sorunlar ve Batı’nın müdahaleleri sebebiyle yine oralardan da sığınmacılar geliyor. Türkiye’deki sığınmacı sayısı 5.5 milyon. Bu rakamdaki Suriyeli sayısı ise 3 milyon 750 bin civarında. Suriyeliler için yapılan harcama, bazı rakamlara göre 75 milyar dolar seviyesinde. Sığınmacılar konusunda AB’nin geri kabul anlaşmasındaki bazı taahhütlerini yerine getirmediğini de gördük. Bu anlaşmanın doğru bir anlaşma olmadığını da düşünüyorum. Ülkemizdeki sığınmacılarla ilgili ülke ekonomisine katkı sunacak şekilde çalışma yapılmalı. Bugün işsizlik sorunu var fakat bazı sektörlerdeki işlere işçi bulunamıyor. Bu durum sadece ülkemizde yaşanmıyor. İngiltere ve AB’de de bazı sektörlerde işçi bulamama sorunu var. Son dönemden bir örnek vermek gerekirse, TIR ve kamyon sürücüsü bulamadıkları için önemli bir tedarik krizi yaşadılar. Görünen o ki, bazı iş kollarında işçi açığı devam edecek. Göç meselesi, misafirlik çerçevesinde değerlendirilmeli. Ancak hukukta usul esastan önce gelir. Acilen bir göç idaresi bakanlığı tesis edilmeli. Ülkemize gelen sığınmacı ve düzensiz göçmenlerle ilgili sorun toplumsal bir krize dönüşmeden çözülmeli. Bu konuyla ilgili İTO olarak bir rapor hazırlayıp yetkililere sunmalıyız.

TARIMDA DESTEK ÜRÜNE VERİLMELİ

Mehmet Yıldırım-Baklava, Pasta ve Şekerli Mamüller Meslek Komitesi: Sektörümüzde Antep fıstığı sorunu yeniden başladı. Gaziantep Valiliği 15 gün önce çiftçilere zirai don uyarısında bulundu. Ancak daha sonra bazı fırsatçılar Antep fıstığının fiyatını üç gün içinde 100 lira artırdı. Fiyatlar, 15-16 gün önce 240 liraydı, şimdi 400 lirayı buldu. Bu sorunun temelinde kayıt dışılık da var. Böyle olunca fiyatlarda spekülasyona yol açıyor. Peki, neden bu zamana denk geldi? Çünkü üreticinin elinde ürün kalmadı. Ürünü elinde bulunduranlar ise fiyatlarla oynuyor. Tarım Bakanlığı kayıt, Maliye Bakanlığı ise denetim yapmalı. Baklava, çikolata, dondurma sektörü bu fiyat artışlarından büyük zarar görüyor. Kayıt altına almanın yanında tarımda destekleme sistemi de yeniden ele alınmalı. Ürün yerine araziye destek veriliyor. Oysa araziye değil ürüne destek verilmeli. Çiftçilerle yaptığımız görüşmelerde de bu noktaya dikkat çekiliyor. İstanbul Ticaret Odası olarak bu konuda bir rapor hazırlayabiliriz. Ayrıca her ürüne destek verilmek zorunda da değil. Destekleme konusu birimlere ayrılmalı. Her ürüne farklı birimlerde destek verilebilir. Rapor çalışması, Tarım Bakanlığı’na sunulabilir. Böyle bir çalışma çiftçimize de önemli katkı sağlayacak. Şeker fiyatlarında da henüz bir çözüm sağlanmadı. Fiyatlar 850-900 bandında gidiyor. Maliyetlerdeki artış sebebiyle baklava ve tatlı sektörü bir kaos içerisinde kaldı.

İSTANBUL’A DAHA ÇOK KAYNAK AYRILMALI

Mustafa Hakan Özelmacıklı-Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi: Ülke genelinde ocak-nisan döneminde 1 milyona yakın gayrimenkul satış işlemi gerçekleştirildi. En çok satış işlemi yapılan il, 134 bin 764 satışla İstanbul oldu. Konut satışlarının ise yüzde 70’e yakını 2. el konutlarda gerçekleşti. İnşaat maliyet endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 101.57 arttı. Buna rağmen arz talep dengesinin sağlanabilmesi için girişimci müteahhitlerimize her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Gerek ilk evim, gerekse de genişletilmiş konut finansman paketlerinde 2 milyon TL ekspertiz değerine sahip konutlar için finansman paketi açıklandı. Bunun talebe olan olası etkisi nedeniyle kontrolsüz ilan siteleri piyasanın dengesini bozmaya devam ediyor. Hatta taşınmaz sahiplerinden evlerini göstermek için ücret talep eden kişiler bile olmaya başladı. Yabancılar tarafından yabancı dilde verilen ilanlarda artık ‘Türklere uygun değil’ şeklinde ifadeler yayınlanıyor. Taşınmaz ilanlarında web tapu ile malik onayının gerçekleşmesini önemsiyoruz. Gerek yabancı emlak işletmeleri gerekse de yetki belgesiz aracılık faaliyetlerinin denetimleri konusunda destek bekliyoruz. TOKİ tarafından İstanbul’umuzda yapılacak projelere daha çok kaynak ayrılması hususunda girişimlerde bulunulmasını rica ediyoruz.

TEMİNATLAR İÇİN SÜRE UZATILMALI

Haşmet Akın Ketenci-Akaryakıt Meslek Komitesi: Tüm komiteler, vergi iadeleri ve KDV oranlarının düşürülmesi ile ilgili sorun yaşıyor. Biz ise sektörümüzde kayıt dışı sorunu ile uğraşıyoruz. Sektörümüzde 100 dağıtım şirketi vardı, EPDK yetkilileri bununla gurur duyduklarını söylüyordu. Fakat sektörümüz kayıt dışı olmaktansa kayıtlı ama daha az şirket olsun diyordu. Sonunda sayımız devletin aldığı önlemlerle 35’e kadar düştü. Şimdi ise teminat isteniyor. Daha önce sadece dağıtım şirketlerinden istenen teminatlar artık akaryakıt bayilerinden de talep ediliyor. Bayiler, cirolarının yüzde 1’i oranında teminat vermekle karşı karşıya kaldı. Süresi ise 31 Mayıs’a kadar. Uyumlu vergi mükellefi olanlara avantaj sağlanmıştı. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sitesinde bazıları uyumlu vergi mükellefi değilmiş gibi gözüküyor. Bu sorunun giderilmesi için ya internet sitelerinin acilen düzenlenmesini ya da verilen sürenin 2 ay daha uzatılmasını talep ediyoruz. Yoksa EPDK, şirketlerin faaliyetlerini durduracak.

Sosyal Medyada Biz

ITO Symbol